Tüketici Hakları Rehberi: Ayıplı Mal ve Seçimlik Haklar Nelerdir?
Tüketici Hakları Rehberi: Ayıplı Mal ve Seçimlik Haklar Nelerdir?

Avrupa Birliği yönetmeliklerinin ışığında hazırlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK), tüketicilere geniş bir hukuki koruma alanı sağlamaktadır. Günlük hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız “ayıplı mal” kavramı ve bu durumda tüketicinin sahip olduğu haklar, Kanun’un temel güvencelerinden biridir. Peki, bir malın ayıplı olduğu nasıl anlaşılır ve bu durumda ne gibi haklara sahipsiniz?

Ayıplı Mal Nedir?

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’a göre, satıcı bir malı satış sözleşmesine uygun olarak teslim etmekle yükümlüdür. Bir malın ayıplı sayılması için iki temel durum söz konusudur:

  1. Sözleşmeye Aykırılık: Malın teslimi sırasında, sözleşmede belirtilen özelliklere sahip olmaması veya taraflarca kararlaştırılan örnek ya da modele uygun olmamasıdır.
  2. Objektif Özellik Eksikliği: Malın objektif olarak taşıması gereken özelliklerin bulunmaması durumudur. Bu durum, malın ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda veya reklam ve ilanlarında belirtilen özelliklerden en az birini taşımaması halinde geçerli kabul edilir.

Montaj Hataları ve Reklam Beyanlarının Etkisi

Kanun, montajın satıcıya ait olması durumunda montaj esnasında oluşan sorunları da ayıp içerisinde değerlendirir. Eğer montaj tüketiciye aitse ancak yanlış montaj talimatnameden kaynaklanıyorsa, bu durum da ayıplı mal hükümlerince korunmaktadır (TKHK m.8/3).

Ayrıca, satıcıların reklam kanalıyla yaptıkları açıklamalar da bağlayıcıdır. Ancak, satıcı bu açıklamaların kendisi tarafından düzenlenmediğini, bundan haberdar olmadığını (veya haberdar olması beklenemeyeceğini), açıklamanın sözleşme kurulurken düzeltildiğini ya da söz konusu açıklama ile sözleşme arasında bir illiyet bağı olmadığını ispatlarsa, bu açıklamalardan sorumlu tutulmaktan kurtulabilir (TKHK m.9/2).

Ayıbın Tespiti ve İspat Yükü

Malın teslim tarihinden itibaren 6 ay içerisinde ortaya çıkan bir ayıp, kanunen teslim anında var olduğu karine olarak kabul edilir. Bu noktada, ayıbın olmadığını ispat yükü satıcının üzerindedir. Ancak, tüketicinin sözleşme kurulması sırasında ayıbı objektif olarak bilmesi bekleniyorsa veya bildiği durumlarda seçimlik haklarına başvuramaz. Ayıplı bir mal piyasaya sürülecekse, tüketicinin kolaylıkla okuyabileceği şekilde, etiket, fatura, fiş veya satış belgesi üzerinde söz konusu ayıp açıkça belirtilmelidir.

Tüketicinin Seçimlik Hakları: Neler Yapabilirsiniz?

Ayıplı bir malla karşılaştığınızda, 6502 sayılı Kanun size aşağıdaki seçimlik hakları tanır:

  1. Sözleşmeden Dönme: Satılanı geri vermeye hazır olduğunuzu bildirerek satış sözleşmesini iptal etme.
  2. Satış Bedelinden İndirim: Satılanı alıkoyup, ayıbın oranı kadar satış bedelinden indirim talep etme.
  3. Ücretsiz Onarım: Aşırı bir masraf gerektirmemesi şartıyla, tüm giderleri satıcıya ait olmak üzere malın ücretsiz onarımını isteme.
  4. Ayıpsız Misli ile Değişim: İmkan olduğu ölçüde, satılan malın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini talep etme.

Satıcı, tüketicinin seçtiği talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Özellikle 4. seçimlik hak (ayıpsız misli ile değişim) ve 3. seçimlik hak (ücretsiz onarım), üretici veya ithalatçıya karşı da ileri sürülebilir. Bu durumda satıcı, üretici ve ithalatçı arasında müteselsil sorumluluk (zincirleme sorumluluk) söz konusudur.

Süreler ve Uygulama Esasları

Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değişimi haklarının yöneltilmesinden itibaren 30 iş günü, konut ve tatil amaçlı taşınmazlarda ise 60 iş günü içerisinde yerine getirilmesi zorunludur. Yönetmelik eki listesinde yer alan mallar için belirtilen azami tamir süresi içerisinde ücretsiz onarım talebi yerine getirilmezse, tüketici diğer seçimlik haklarını kullanabilir (Kanun m.58).

  1. ve 2. seçimlik haklar (sözleşmeden dönme veya indirim) seçildiği durumda, ödenmiş olan bedelin tümü veya yapılan indirim tutarı derhal tüketiciye iade edilir. Tüketicinin kullanmış olduğu hakkın muhatabı, bu hakkın kullanılması sonucu ortaya çıkan masrafları da karşılar. Ayrıca, Türk Borçlar Kanunu kapsamında tüketici seçimlik haklarının yanında tazminat talebinde de bulunabilir.

Zamanaşımı Süreleri

Ayıplı mala ilişkin davalarda zamanaşımı süreleri şu şekildedir:

  • Ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tesliminden itibaren 2 yıl.
  • Konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda teslim tarihinden itibaren 5 yıl. Taraflar daha uzun bir süre kararlaştırabilirler.
  • İkinci el satışlarda ise 1 yıl, konut veya tatil amaçlı taşınmaz mallarda ise 3 yıldan az olamaz.
  • Ancak, ayıp ağır kusur veya hile ile gizlenmiş ise zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.

Yargıtay Kararları Işığında Tüketici Hakları

Yargıtay’ın kararları, tüketici haklarının uygulanmasında önemli bir rehber niteliğindedir. Örneğin:

  • Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2015/14635 E., 2016/22900 K., 07/12/2016 T. Kararı: Satın alınan bir otomobilin gösterge tablosundaki arızanın defalarca servise gitmesine ve parça değişimine rağmen giderilememesi durumunda, aracın ayıplı olduğu ve ayıpsız misli ile değiştirilmesi kararının hukuka uygun olduğu belirtilmiştir. Bu, tüketicinin “ayıpsız misli ile değiştirme” hakkının ne kadar önemli olduğunu gösterir.
  • Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/7900 E., 2020/5042 K., 23/06/2020 T. Kararı: Satın alındıktan sonra satılmak istenen bir otomobilde sonradan boya işlemi ve kapı sökülüp takılması gibi ayıpların öğrenilmesi üzerine, sözleşmenin iptali ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Bu karar ise “sözleşmeden dönme” hakkının uygulanmasına örnek teşkil eder.

Tüketiciye tanınan seçimlik haklar “yenilik doğurucu hak” niteliğinde olup, tüketici bu haklardan yalnızca birini seçebilir.

Sonuç

6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketicileri ayıplı mal ve hizmetlere karşı güçlü bir şekilde korumaktadır. Bir tüketici olarak haklarınızı bilmek ve gerektiğinde kullanmaktan çekinmemek büyük önem taşır. Unutmayın, doğru bilgi ve hızlı hareket, sorunların çözümünde anahtardır.

Bizimle İletişime Geçin!

Kanunify olarak sizin için buradayız. Sorularınızı iletmek ve işlemlerinizi kolaylaştırmak için bize hemen ücretsiz iletişime geçin.

Tüm Yazılarımızı Keşfedin!

Tüm blog yazılarımıza göz atmak, Türkiye’deki resmi ve hukuki süreçler hakkında daha fazla bilgi edinmek için ana blog sayfamızı ziyaret edin. Uzmanlarımızdan güncel bilgiler ve pratik ipuçlarıyla her zaman yanınızdayız.

Emlak Vergisi Şoku Kapıda: 2026’daki Fahiş Artışlara Karşı Son Şansınız 8 Eylül!

Emlak Vergisi Şoku Kapıda: 2026’daki Fahiş Artışlara Karşı Son Şansınız 8 Eylül!

Türkiye’de taşınmaz sahiplerinin ödemekle yükümlü olduğu emlak vergisi, gayrimenkullerin rayiç değerleri üzerinden hesaplanır. Bu rayiç değerler, her dört yılda bir toplanan **Takdir Komisyonları** tarafından belirlenir. 2025 yılında belirlenen rayiç değerler, 2026–2029 yılları arasında uygulanacaktır.

Son dönemde birçok belediyede açıklanan metrekare birim değerleri, %1000’lere varan artışlar içermektedir. Bu durum, sadece **emlak vergisi** yükünü değil, birçok başka vergiyi de doğrudan etkilemektedir.

daha fazla bilgi edinin
Unutulmuş Bir Borç Yıllar Sonra Karşınıza Çıktıysa Ne Yapmalısınız? Kambiyo Senetlerinde İcranın Geri Bırakılması

Unutulmuş Bir Borç Yıllar Sonra Karşınıza Çıktıysa Ne Yapmalısınız? Kambiyo Senetlerinde İcranın Geri Bırakılması

Yıllar önce imzaladığınız bir çek ya da bono, hiç beklemediğiniz bir anda bir icra takibi olarak kapınızı çalabilir. Bu durum, pek çok kişi için endişe verici ve kafa karıştırıcıdır. Ancak panik yapmanıza gerek yok! Hukuk sistemimiz, bu gibi durumlara karşı borçluyu...

daha fazla bilgi edinin